NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
10 - (1629) حدثني
إبراهيم بن
موسى الرازي.
أخبرنا عيسى
(يعني ابن
يونس). ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة وأبو
كريب. قالا:
حدثنا وكيع. ح
وحدثنا أبو
كريب. حدثنا
ابن نمير.
كلهم عن هشام
بن عروة، عن
أبيه، عن ابن عباس.
قال:
لو
أن الناس غضوا
من الثلث إلى
الربع، فإن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
(الثلث.
والثلث كثير).
وفي حديث وكيع
(كبير أو كثير).
[ش
(لو أن الناس
غضوا من
الثلث) غضوا
أي نقصوا].
{10}
Bana İbrahim b. Mûsâ
Er-Râzî rivayet etti. (Dediki): Bize îsa yâni İbni Yûnus haber verdi. H.
Bize Ebü Bekir b. Ebî
Şeybe ile Ebû Kureyb de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Vekî' rivayet etti.
H.
Bize Ebû Kureyb dahî
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Numeyr rivayet etti.
Bu râvilerin hepsi Hişâm
b. Urve'den, o da babasından, o da İbni Abbas'dan naklen rivayette
bulunmuşlardır. İbni Abbâs şöyle demiş :
İnsanlar üçte birden
dörtte bire inmelidirler. Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Üçte bir olur... Üçte
bir de çok a!..» buyurdular. Vekî'în hadîsinde:
«Üçte bir de büyüktür
yahut çoktur.» denilmiştir.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî, Nesâî
ve İbni Mâce «Vasâyâ» bahsinde tahric etmişlerdir.
İbni Abbâs (Radiyallahu
anh) bu hükmü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in üçte biri çok diye
vasıflandırmasından almıştır. Vekî'in rivayetinde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in «Kesir» mi yahut «Kebîr» mi dediğinde râvi şekketmiştir.
Malın üçte birini
vasiyyet etmenin caiz olduğuna icmâ' vardır. Ashâb-ı kiramdan Zübeyr
(Radiyallahu anh) malının üçte birini vasiyyet etmiştir. Vasiyyetin dörtte
birden mi yoksa beşte bir veya altıda birden mi yapılması hususunda ihtilâf
edilmiştir. Hz. Ebû Bekir (Radiyallahu anh)ın beşte birini vasiyyet etmiş; ve:
«Allah Teâlâ müzminlerin ganimetlerinden beşte bire razı oldu.» demiştir. Ömer
(Radiyallahu anh) dörtte birini vasiyyet etmiştir. Hattâ İshâk: «îbni Abbâs
'dan rivayet olunduğu vecihle dörtte biri vasiyyet etmek sünnettir.» demiştir.
Hz. Ali'nin: «Beşte biri vasiyyet etmem bence dörtte birden daha makbul; dörtte
biri vasiyyet etmem de üçte birden daha makbuldür.» dediği rivayet olunur. Bir
takımları altıda birin vasiyyet edilmesini, diğerleri onda biri tensîb
etmişlerdir. İbrâhîm Nehaî, mirasçılardan birinin hissesi kadar vasiyyetin
kerîh görüldüğünü bu sebeple altıda bir, üçte birden daha muteber sayıldığını
söylemiştir.
Bazıları, malı az olan
kimsenin hiç vasiyyet etmemesini muvafık görmüşlerdir. Bu kavil Hz. Ali, İbni
Abbâs ve Âişe (Radiyallahû anhûma) hazerâtından rivayet olunmuştur.
Fukahânın ekserisine
göre bir kimsenin malının üçte birinden fazlasını vasiyyet etmesi caiz
değildir. Zeyd b. Sabit (Radiyallahu anh) «Bir kimsenin mirasçısı olmasa bile malının
üçte birinden fazlasını vasiyyet etmesi caiz değildir.» demiştir. îmam Mâlik,
Evzâî, Şafiî ve Hasen b. Hayy'ın mezhepleri budur.
Hanefîler'le Şerîk b.
Abdillâh, Mesrûk ve İshâk üçte birden fazlasının vasiyyet edilebileceğine kail
olmuşlardır. Bu kavil îbni Mes'ûd ile Ubeyde (Radiyallahu anhûma) hazeiatından
rivayet olunmuştur.